KYK Borcunu Ödeyemeyen Sayısı 5 Milyona Ulaştı!

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'de söz alarak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştirip, KYK borcunu ödeyemeyen gençlerin sayısının 5 milyona ulaştığı aktardı. İşte detaylar...

KYK Borcunu Ödeyemeyen Sayısı 5 Milyona Ulaştı!
KYK Borcunu Ödeyemeyen Sayısı 5 Milyona Ulaştı!
+4
Haber albümü için resme tıklayın

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'de söz alarak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştirip, KYK borcunu ödeyemeyen gençlerin sayısının 5 milyona ulaştığı aktardı. İşte detaylar...

Türkkan'ın konuşması şöyle;

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün yine şehit haberleri aldık. Barış Pınarı Harekâtı bölgesinde teröristlerden temizlenen alanda yapılan mayın temizleme çalışmalarında tespit edilen el yapımı patlayıcıya müdahale sırasında ne yazık ki İstihkâm Uzman Çavuş Suat Topçu şehit oldu. İzmir'de eğitim sırasında fenalaşan Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Yaralı kardeşimiz de tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Şehitlerimize Yüce Allah'tan rahmet, acılı ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum; ruhları şad olsun.

Türk siyasi tarihinin önemli isimlerinden olan eski Başbakan Bülent Ecevit'i, ahirete intikalinin 13'üncü yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum. Merhum Ecevit, özellikle 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ve sonrasında Türkiye'ye uygulanan ambargoya karşı verdiği mücadeleyle akıllarda yer etmiş bir siyasetçidir. Mekânı cennet, ruhu şad olsun.

2-8 Kasım günleri arasında Lösemili Çocuklar Haftası'nı idrak ediyoruz. Lösemi, tedavi edilebilen bir hastalık. Lösemili çocuklarımızın en temel ihtiyacı da sevgi ve umut. Bu farkındalık haftasında küçük bedenleriyle kansere karşı büyük mücadele veren çocuklarımızı sevgiyle gözlerinden öpüyorum.

"CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ TEK ADAM ALGISI YARATTI"

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmesinden sonra özellikle, Avrupa ve Amerika başta olmak üzere tüm dünyada tek adam algısı yaratılmış ve yayılmıştır. Gücün tek elde toplanması, iç ve dış tüm kararların aynı kişiye bağlanması dış politikada Türkiye'nin demokrasi ve hukuk kavramlarını zora sokmuştur. Demokrasinin gereği olan çoğulcu katılım ile ortak karar alma mekanizması devre dışı bırakılmıştır. Özellikle son zamanlarda yabancı sermayenin ülkemize gelmemesinin ve ülkemizdeki sermayenin dışarıya kaçırılmasının temel sebebi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin getirdiği güvensizlik ortamıdır.

Tek bir kişinin kontrolündeki ekonomi ve tek bir kişiye bağlı iç ve dış politik kararlar ne Türk devletinin geleneğine ne de muhasır medeniyetler hedefimize uygun değildir.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle maalesef iç cephede de siyasal bloklaşma oluşmuş, toplumsal ayrışma meydana gelmiştir. Kuvvetleri ayrılığını yok sayan ve yetkiyi tek elde toplayan bu sistemin işlemediğini geçtiğimiz bir yıl içinde tecrübe ettik. Hep vurguladığımız gibi, Türkiye'de demokrasiyi güçlendirmek ve cumhuriyet değerlerinin gerektirdiği kuvvetler ayrılığını esas kılmak için güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesi şüphesiz ki en doğru ve en akılcı yol olacaktır. Bu sorumluluk, başta iktidar olmak üzere Meclisin bir numaralı gündemi olmalıdır.

"ÖĞRENİM KREDİSİ BORCUNU MDEYEMEYEN 5 MİLYONA ULAŞTI"

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de öğrenim kredisi borcunu ödeyemeyen üniversite mezunu sayısı 5 milyona dayandı. Borç vadesi dolan yüz binlerce öğrenci için yasal işlem yapılması Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirildi.

Bugün 280 bin üniversite mezunu öğrenci hakkında yasal işlem başlatıldığı ifade ediliyor. Asgari ücretle çalışanlar, maaşları öğrenim kredisi borçlarının kredi taksitlerine yetmeyince haciz tehlikesiyle karşı karşıya geldi. Kredi Yurtlar Kurumundan kredi alan ancak borç taksitlerini ödeyemeyen öğrencilerin maaşına e-haciz uygulanıyor. Üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulamayan gençlerimizin sorunları, okurken aldıkları geri ödemeli kredinin borcu nedeniyle daha da büyüyor. Ödenmeyen borçlara aylık yüzde 1,4 oranında gecikme faizi uygulanıyor. Öğrenim kredisi başvurusu sırasında 16 bin liraya imza atan öğrencilerin borçları bugün faiziyle beraber 30 bin liraya kadar çıkmıştır. İYİ PARTİ olarak konuya önemle dikkat çekmek istiyoruz, zira mağdur olan kişi sayısı çok fazladır. İş bulmakta ve hayat kurmakta oldukça zorlanan gençlerimizin hayatı daha da zorlaştırılmamalıdır.

Gıda enflasyonundaki yükselme ihtimaline karşı iktidar partisi Plan ve Bütçe Komisyonundan geçen kanun teklifine yeni bir madde ekledi ve Toprak Mahsulleri Ofisine ihalesiz, sınırsız her türlü tarım ürününü ithal etme yetkisi verildi yani zorda olan çiftçimiz bir de ithalat darbesiyle karşı karşıya kaldı. Toprak Mahsulleri Ofisine soğan, patates ve domates dâhil her türlü tarımsal ürünü İhale Kanunu'na tabi olmaksızın ithal etme yetkisi verilmesini öngören madde vergi paketine ilave edildi. Toprak Mahsulleri Ofisinin ihale mevzuatı dışına çıkarılma gerekçesi olarak da üretimin yetersiz olması nedeniyle ürün fiyatlarında meydana gelebilecek olağanüstü dalgalanmaların önlenmesi veya ürünlerde fiyat istikrarının sağlanması gösterildi. Bir tarafta tarlalar boş duruyor, diğer tarafta Hükûmet Toprak Mahsulleri Ofisine ithalat yetkisi veriyor.

AK PARTİ usulü yerli ve millî tarım politikasında geldiğimiz son nokta şu: Saman Ukrayna'dan, hayvanlar Arjantin'den, çobanlar Afganistan'dan. Hep söylüyoruz, yanlış tarım politikalarıyla tarımı da çiftçiyi de bitirdiniz. Tarımda çok ciddi anlamda ciddi bir Tarım Bakanıyla ciddi bir reforma ihtiyacımız var.

Buradan bugün, karşı karşıya kaldığımız bir garabeti sizlere bildirmek istiyorum: İstanbul Milletvekilimiz Sayın Ümit Özdağ, Twitter hesabından bir paylaşımda bulundu ve Hükûmetin Afganistan'dan çoban ithal edecek olmasını eleştirdi. "İnanılır gibi değil. Türkiye'de 500 bin Afgan zaten var. Şimdi Afganistan'dan 5 bin lira maaşla 150 bin çoban daha getireceklermiş. Türkiye'yi iç savaş toplumları cehennemine götürüyor bu iktidar." diye yazmış Sayın Ümit Özdağ, siyasal bir eleştiride bulunmuş. Bu paylaşıma cevap vermesi gereken siyasi muhatabı yerine Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Twitter hesabından bir cevap vermiş.

Cevabı aynen okuyorum: "Son üç yıl içerisinde toplam 93.123 Afgan'ı ülkesine geri gönderdik. Verdiğiniz bilginin hiçbir gerçekliği yok; biz yalanlamaktan bıktık, siz iftira atmaktan bıkmadınız." Bürokrasi terbiyesinden yoksun, çirkin bir ifadeyle verilmiş bu cevabı şiddetle kınıyoruz. Ne zamandan beri bir bürokrat sosyal medya üzerinden bir milletvekiline cevap veriyor? Ben de buradan Göç İdaresi Genel Başkanına söylüyorum: Sen git, Bakanın gelsin, bizim muhatabımız senin Bakanın. Bu terbiyesizliği, bu hadsizliği sayın AK PARTİ Grubunun da bizzat gündeme taşımasını istiyorum.

Evet, bu daha önce de yaptığı bir hadise. Bugün arkasında durduğunu zannettiği Bakan olmayınca bu bürokratın durumunu merak ediyorum. Siyaset böyle bir şey, yarın siyasetçiler bir araya gelir anlaşırlar, bu bürokratlar ne olur onu bilmiyorum. Bir devlet kurumunun, bir devlet kurumunun başındaki adamın, halkın oylarıyla seçilmiş bir siyasetçi için kullanacağı bu üslup olmaz, olmamalıdır.

Yüce Parlamentoyu saygıyla selamlıyorum.

KPSSCAFE.COM.TR | ANKARA

06 Kas 2019 - 11:01 - Siyaset



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak KPSS Cafe Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan KPSS Cafe hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler KPSS Cafe editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı KPSS Cafe değil haberi geçen ajanstır.

01

Malik - Bazı sorunların çözülmesi için seçim beklenmemeli ,ha erken seçim varsa ki görünen de o ona birşey diyemem ama kötü sondan kaçmak da kolay olmayacak gibi

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 06 Kasım 11:01


Anket Kamuya Memur Ve Personel Alımlarında Mülakat Kaldırılmalı mı?
Tüm anketler