Öğrencilik anıları, hayatımızda önemli bir yere sahiptir. Bireylerin eğitim sürecinin uzunluğuna göre ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, lisans üstü eğitim evrelerindeki anılar değerine göre hafızamızda yer bırakırlar. Öğrencilik hayatımızda milli bayramların yeri ise...
Öğrencilik anıları, hayatımızda önemli bir yere sahiptir. Bireylerin eğitim sürecinin uzunluğuna göre ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, lisans üstü eğitim evrelerindeki anılar değerine göre hafızamızda yer bırakırlar. Öğrencilik hayatımızda milli bayramların yeri ise bir bambaşkadır. Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı milli bayramlarımızdır. Bu bayramlar eğitim hayatımızın dönemlerine göre hafızalarımızda silinmez hatıralar bırakmıştır; bırakmaya devam etmektedir.
Milli bayramlar milletlerin bağımsızlıklarını kazandıkları, dünya devletleri tarafından tanındıkları özel günlerde kutlanan bayramlardır. Nisan ayı, ülkemizin milli bayramlarından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın kutlandığı aydır. Bu bayram TBMM’nin resmi sitesinde özetle şöyle anlatılmaktadır.
“23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir.
Atatürk, 23 Nisan 1924'te '23 Nisan' gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. 1979'da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir.
Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri işgâl eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl yurdumuzda ve yurtdışındaki temsilciliklerimizde, bütün kurumlarımızda, okullarımızda ve her evde çeşitli etkinliklerle kutlanarak millî birliğimizin kenetlenmiş ifadesini temsil etmektedir.
Büyük önder Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanlar’ı çocuklara armağan etmiştir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti’nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli birer vesiledir.”
Hafızamda ilk hatırladığım milli bayram ilkokul yıllarıma ait. Tüm okul olarak bando eşliğinde şirin ilçemizin caddelerinden küçük birer asker edasıyla yürüyerek tören alanına gitmiştik. Caddelerin kenarında biriken halkın alkışları ile gururlanmıştık. Okul bahçesindeki törende ben de bir şiir okumuştum. Aman ne heyecan, ne heyecan.
Yine ilkokul yıllarımızda sınıf öğretmenimiz Mustafa Kaş, okulumuzun bando takımını çalıştırmakta idi. Beni de bayrama yakın bir zaman kala, okulun bando takımına seçmişti. İlkokuldan kalan ender fotoğraflarımdan birinde bu bando takımına ait üniforma şeklindeki kıyafet ve bando ile resmim hâlâ albümümdeki özel yerinde muhafaza edilmektedir. Asıl unutamadığım bando hatıram, hayatımda ilk ve tek katıldığım bando töreninde bando çalamadan yürüyüşümdür. Okulumuzdan bando ile tören alanına doğru yürüyüşe geçmiştik. Bandoyu yöneten majörün komutu ile bandolarımıza vurmaya başladık. Fakat ben daha bandoya ilk vuruşumda bando sopası, bandonun derisini deldi. Öğretmenimiz olayı hemen fark etti. Yanıma geldi ve bandoyu ters yüz etti. Ben tersten bandoya vurdukça tiz bir ses çıkıyor ve bandonun ahengini bozuyordu. Çaresiz ben o geçit töreninde sadece bando çalıyor gibi rol yapmakla yetinmiştim.
Ortaokul yıllarımda ise artık bayram törenlerine ilçe stadında katılıyorduk. Törenlerde özellikle de şehir stadında şiir okumak büyük bir heyecandır. Fakat okuyacağınız şiir size tören alanına giderken verilirse heyecanın katmerlisi yaşanır. Nereden mi biliyorum? İşte ortaokul yıllarımda tören alanına giderken şiir okumaya gelecek öğrencinin bayram törenine katılamaması nedeni ile sosyal bilgiler öğretmenimiz Muzaffer Uysal, şiiri benim okumamı bir emri vaki ile söylemişti. Tereddütsüz Çan Şehir Stadı’nda yapılan bayram töreninde sürpriz öğrenci olarak çıktım ve şiirimi okudum. Hey gidi günler hey.
Hepimizin öğrencilik hayatında milli bayramların bu ve buna benzer bir şekilde silinmez izleri vardır. O bayram törenlerinde alınan küçücük görevler, minik bedenlerin ruh dünyasında büyük fırtınalar estirmektedir. Şekillenen kişiliklerin oluşmasına katkı sağlamaktadırlar. Bu nedenle öğretmenler, ebeveynler milli bayramları ve bu bayramlar için yapılan hazırlıkları kesinlikle angarya olarak görmemelidir. Çünkü öğrenci gelecekteki hayata buralardaki rollerle hazırlanmakta, geleceğin provasını yapmaktadır.
Milli bayramlarda yöneticilerin yerine rol icabı olarak da olsa oturan minik öğrencileri hep önemsemişimdir. Çünkü onlar lafta değil, gerçek hayatta bizlerin geleceğimizin temsilcileridir. Aslında hep merak etmişimdir. Milli bayramlarda bu koltuklara oturan minik öğrenciler, gelecekte nasıl bir konuma gelmişlerdir?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na az bir süre kala, bu hatıraları sizlerle paylaşmak istedim. Milli bayramlarımıza bir de bu gözle bakın ve gerçekten önemseyerek hazırlanın.
MEB yönetmeliğinde ifade edildiğine göre; 23 Nisan günü törenden sonra ve 24 Nisan günü ilkokul ve ortaokul öğrencilerine tatildir. 24 Nisan günü lise öğrencilerine ise tatil değildir.
Memurhaber.com
Yorum yazarak KPSS Cafe Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan KPSS Cafe hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler KPSS Cafe editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı KPSS Cafe değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak KPSS Cafe Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan KPSS Cafe hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler KPSS Cafe editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı KPSS Cafe değil haberi geçen ajanstır.