Kamu Gündeminin haberine göre: İzmir Milletvekili ve İYİ PARTİ Grup Başkan Vekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından, eğitimin niteliğinin artması ve işleyebilmesi için ücretli öğretmenlerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi, özlük haklarının düzenlenmesi ve ücretli öğretmenlerimizin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunların giderilmesi amacıyla 18/2/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesi TBMM'de görüşüldü.
Önerge ile ilgili söz alan İsmail Koncuk, Ücretli öğretmenlik konusu gerçekten derinlemesine araştırılması gereken bir konu çünkü ücretli öğretmenlik meselesi hem gençlerimize yönelik açık bir sömürü sistemi hâline geldi hem de asal öğretmen atamasının önüne geçen bir sistem hâline geldi. Bakın, ücretli öğretmen olarak görevlendirdiklerinizin birçoğu eğitim fakültesi mezunu, içlerinde diğer fakülte mezunları da var, iki yıllık lisans mezunları da var ama öğretmen formasyonu olmayan ücretli öğretmenler de var. Türkiye genelinde 81 ilde 80 bin ücretli öğretmen görev yapıyor, bu ücretli öğretmenler asgari ücretin altında bir ücret alıyor. Emin olun, aldıkları ücret, o okula giderken ödedikleri ulaşım ya da yeme içme masraflarını bile karşılayan bir para değil. Şöyle: Ücretli öğretmene bir saat ek ders ücreti ödendiği zaman 16-16,5 TL falan yapıyor. Haftada on saat girse ne yapar? 160-170 lira yapar. Yirmi saat girse 320 lira yapar, otuz saat girse 500-600 lira yapar. Ay sonu itibarıyla, bazı ücretli öğretmenler girdiği ek derse göre 800 lira, 900 lira, 1.000 lira, 1.500 lira alırken birçoğu asgari ücreti bile bulmayan bu ücrete mahkûm hâle getirilmiş." ifadelerini kullandı.
İsmail Koncuk'un TBMM'de yaptığı konuşmanın detayları şöyle;
Değerli milletvekilleri, gençlerimizin iktidarınız tarafından nasıl bir yokluğa terk edildiğini hepinizin görmesi lazım. Düşünebiliyor musunuz, bu ülkede bir şirket sahibi, işletme sahibi asgari ücretin altında bir rakamla insan çalıştırsa şikâyet edildiğinde soruşturma açarsınız ama devlet kendi eliyle asgari ücretin altında ücretli öğretmen çalıştırıyor. Bunu nasıl kabul edebiliriz? Ayrıca, tatil günlerinde ücretli öğretmenlere verilen ek ders ücreti kesiliyor; kar tatillerinde ve benzeri tatillerde verilen ücret de kesiliyor. Dolayısıyla bu ücretli öğretmenlik tam bir sömürü sistemi hâline geldi.
Aslında, işin şu tarafı da var: Ücretli öğretmen olabilmek için bile maalesef, torpil gerekir hâle geldi yani gençlerimizi 1.000 liraya, 1500 liraya muhtaç hâle getirdiniz. Bu ayıp size yeter.
Değerli milletvekilleri, tabii, öğretmenlik meselesi Türkiye'nin bir gelecek meselesi olduğu için son derece önemli ama size bir türlü bunu anlatamadık. Ücretli öğretmenlik var,sözleşmeli öğretmenlik var, bir de PICTES öğretmenliği var, proje kapsamında Suriyelilere yönelik hizmet ifa eden, bu proje kapsamında çalışan; onların, PICTES öğretmenlerinin ücreti de dört yılda 200 TL civarında artmış.
Öğretmenleri bölük pörçük hâle getirdiniz. Sözleşmeli öğretmenlik modeli AK PARTİ'nin ortaya çıkardığı bir uygulama şekli olmuştur. 2011 yılında tüm sözleşmeliler kadroya geçirildi; seçim sathımailinde, mecburen ama 2011 yılından sonra, aynı hızla ücretli öğretmenliğe, ücretli memurluğa ve belediyelerde 5393 sayılı Yasa'yla ücretli personel çalıştırmaya devam ettiniz. Bütün sözleşmeliler, öğretmenler, memurlar, belediyede çalışan sözleşmeliler şu anda feryat figan ediyor; duymuyorsunuz, duymuyorsunuz.
Sözleşmeli öğretmen, sözleşmeli memur, 5393 sayılı yasa ile çalışanları, AKP icat etmiş, 3+1, süresiz sözleşmelilik gibi, farklı uygulamalar ile, sözleşmelileri bile bölmüştür. Çalışma hayatı AKP tarafından parça parça edilmiştir.(1) pic.twitter.com/YcNAybGWKn
— İSMAİL KONCUK (@ikoncuk) February 18, 2020
Sözleşmelilik sistemini de siz bölük pörçük hâle getirdiniz. Bazıları süresiz sözleşmeliyken bazı sözleşmeliler 3+1'e tabi hâle getirildi. Değerli milletvekilleri, bu sistem, çalışma hayatını âdeta parçalı hâle getirdi, parça parça etti. Dolayısıyla, bu sistemle çalışma hayatından, eğitimden, öğretmenlerimizden ve memurlarımızdan arzu ettiğiniz verimi alabilmemiz mümkün görünmüyor. Düşünün, öğretmenler odasına giriyorsunuz, bir yanda sözleşmeli öğretmenler bir yanda kadrolu öğretmenler, diğer yanda ücretli öğretmenler; parçalı bulutlu bir yapı.
Aynı öğretmenler odasında, farklı haklara ya da haksızlıklara tabi bir öğretmen kitlesi. Aynı durum adliyelerde var, aynı durum Tarım Bakanlığında var, aynı durum belediyelerde var. Böyle bir sistemle Türkiye'yi, çalışma hayatını ileriye götürebilmemizin mümkün olmadığını hepinizin görmesi lazım çünkü siz kendi evlatlarımız arasına dahi hukuki ayrıcalıklar soktunuz, hukuksuzlukları soktunuz. Hâlbuki Anayasa'nın 10'uncu maddesi, kanunların bütün insanlarımıza eşit uygulanacağına dairdir. Siz, çalışma hayatındaki bu eşitlik kavramını bile yerle yeksan ettiniz. Dolayısıyla, ümit ediyorum, iktidarın bu konuda aklı başına bir an önce gelir ve ücretli öğretmenlik, sözleşmeli öğretmenlik ve benzeri bu ayrımlar tamamen kaldırılır diyorum, hepinize saygılar sunuyorum.
Önerge ile ilgili HDP Grubu adına Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ise şunları söyledi;
Aslında, ömrünün neredeyse tamamını eğitim faaliyetine harcamış, meslekten gelen bir insan olarak ben bunu farazi öğretmenlik, sanal öğretmenlik, aslında olmayıp da varmış gibi gösterilen, ihdas edilmiş bir öğretmenlik olarak telakki etmem lazım.
Değerli Genel Kurul, önceleri öğretmenlikte iki tanım vardı, stajyer öğretmen ve asil öğretmen ve iş bu üzere devam ediyordu fakat öğrenci sayısı, kentleşme artınca doğal olarak öğretmen ihtiyacı da arttı. Fakat eğitim fakültelerinden nice zahmetle mezun olan ve hatta sınavı da kazanan öğretmenler, atanamadıkları için ne trajik manzaralara tanık oluyoruz, intiharlar söz konusu oluyor. Aslında, bunu önleyecek olan temel çözüm öğretmenlik meslek yasası. Bunu daha önce Sayın Bakan buradayken de dile getirmiştik. Öğretmenliğe dair bir yasa yoktur Türkiye'de, bakar mısınız? Aslında, toplumun temelini teşkil eden eğitim olgusunun yürütülmesiyle ilgili bir yasa yoktur ve öğretmen, sıradan bir devlet memuru olarak algılanmakta; öğretmen, bir akademisyen; öğretmen, bir eğitim ve bilim insanıyken hiç tanımsız bir şekilde, keyfî olarak bu tür uygulamalar yapılmakta. Biraz önceki konuşmacı vekilimizin de söylediği gibi kadrolu, sözleşmeli, ücretli, tanımsız, keyfî bir uygulama var ve meslek dejenerasyonu var, eğitim dejenerasyonu var ve bunun giderek topluma yansıması söz konusu, öğretmenlik mesleğinde gelişememe durumu söz konusu. Kaldı ki bir eğitim fakültesinden mezun olmak öğretmenlik için yeterli bir şey olmayıp güncellemek açısından da -kimi meslek içi eğitimler- öğretmenin kendi kendini eğitimi gerekirken bu gibi komik ücretlerle bunu sağlayabilmek de mümkün değil, o nedenle bir an önce öğretmenlik meslek yasasının çıkarılması ve öğretmenlik mesleğinin bir devlet memuru değil bir akademik sıfat, bir eğitim ve bilim sıfatı olduğu vurgulanması ve bu üç farklı tanımın ortadan kaldırılarak öğretmenlik mesleğinin itibarının da ekonomik olarak da sosyal prestij olarak da mesleki prestij olarak da yeniden düzenlenmesi gibi bir aciliyet ve bir vahamet söz konusu. Bunun bir an önce yerine getirilmesi gerektiğini ifade ediyor, Genel Kurusu saygıyla selamlıyorum.
Önerge ile ilgili CHP Grubu Adına Muğla Milletvekili Suat Özcan şunları söyledi;
Eğitim sorununu çözememiş ülkeler diğer sorunlarını da çözmekte oldukça sıkıntı yaşıyorlar. Baktığımız zaman uluslararası saygınlığı olan ülkelerin, ekonomisi iyi olan ülkelerin eğitim sorunları yok ya da en alt düzeyde. Ama ülkemizde ne yazık ki atanamayan 700 bin öğretmene karşın Bakanlık bünyesinde 85.426 kurum yöneticisi, 757.289 kadrolu, 103.399 sözleşmeli olmak üzere toplam 946.114 öğretmen görev yapmaktadır, yaklaşık 90 bin civarında da ücretli öğretmen görev yapmaktadır. Bu durumda öğretmenlerin kadrolu, sözleşmeli ve ücretli olarak ayrım yapılması eğitimde yeni sıkıntıların önünü açmakta ve özellikle de ücretli öğretmenler asgari ücret altında aldıkları maaşlarla "Gelecekte, önümüzdeki sene ne olacak, ilçe milli eğitim müdürlüklerinin inisiyatifiyle görev alabilecek miyim?" ya da öğrenciler, veliler "Benim bu yılki öğretmenim yeniden, önümüzdeki sene benimle birlikte olacak mı?" kaygısını yaşamaktadırlar. Ücretli öğretmenlerin sorunlarının mutlaka çözülmesi gerekir. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, öğretmenlik meslek yasasının çıkarılmasını ve öğretmenler arasındaki statülerin kaldırılmasını talep etmekteyiz ve İYİ PARTİ grup önerisini destekliyoruz.
On sekiz yılda okuyana, yazana, çizene, eğitimliye mesafe konuldu. Cehaletin, çalışmamanın, eğitimsizliğin bu kadar revaçta olması ülkemiz adına büyük sıkıntıların önünü açmaktadır. Oysaki bütün gelişmiş ülkelerdeki gibi bilime, akla, eğitime dönmek zorundayız.
Sadece önünü ilikleten değil, beyinle ilerleten bir eğitim sistemi istiyoruz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyorum.
Ak Parti Grubu Adına Konya Milletvekili Orhan Erdem şunları söyledi;
16/12/2006 tarihli ve 26378 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararname'nin 9'uncu maddesi ücretli öğretmenliği öngörüyor. Bu madde kapsamında Millî Eğitim Bakanlığında 27 bin uzman ve usta öğretici, diğer kapsamlarda da 62 bin, toplam 89 bin öğretmen görevlendirme hâliyle ders vermektedir. Bu görevlendirmeler on altı ve otuz gün olarak yapılmakta ve 1.800 lira ila 2.324 lira arasında değişmekte.
Şüphesiz ki eğitim öğretim hizmetlerinin kadrolu, sözleşmeli öğretmenler eliyle yürütülmesi en çok arzu edilen durumdur ve bu konuda da AK PARTİ hükûmetleri 2013-2019 yılları arasında 651.883 öğretmen atamıştır. 946.114 öğretmenimiz olduğuna göre, öğretmenlerin yüzde 70'i AK PARTİ iktidarları, hükûmetleri döneminde atanmıştır. Bu da bu konuya verdiğimiz önemin en açık göstergesidir.
Ücretli öğretmenliği net anlamak için… Aslında ücretli öğretmenlik, Millî Eğitim Bakanlığının öğretmen açığını gidermek amacıyla yaptığı bir görevlendirme sistemidir yani bir atama sistemi değildir, tamamen MEB'in bu açığı kapatmaya yönelik bir uygulamasıdır. Ücretli öğretmenlikte kadroya atama durumu söz konusu değildir, bu öğretmenler ihtiyaca göre görevlendirilir ve ihtiyaç yerine getirildiğinde de görevine son verilir; kısacası, öğretmenlerin atama öncesi part-time, geçici görev alabildikleri bir çalışma sistemidir. Ayrıca, Millî Eğitim Bakanlığı 5 bin ücretli öğretmene de özel kanun çıkararak 5 bine yakın öğretmenimizi de bu süreçte atamıştır. Bu demek değildir ki bu soruna bakılmıyor ve göz ardı bırakılıyor. Bu konuda Millî Eğitim Bakanlığı şartların düzeltilmesi amacıyla da…
Millî Eğitim Bakanlığı, bu konuda daha iyi şartların oluşması adına devlet personeliyle çalışmalar yapmakta, kendi iç denetim birimini çalıştırmakta, hayatın her alanında olduğu gibi, ücretli öğretmenlerimizin ve diğer statüde görevlendirilen öğretmenlerin de daha iyi şartlara kavuşması için ayrıca çalışmalar da yapmaktadır.
Bu ayrımın net anlaşılarak konunun dikkate alınması gerektiğini sunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
AK PARTİ VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ
İYİ Parti tarafından sunulan Ücretli Öğretmenlerin Mağduriyetleri İiçn Meclis Araştırma Önergesi Ak Parti ile MHP'nin oyları ile reddedildi.
Yorum yazarak KPSS Cafe Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan KPSS Cafe hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler KPSS Cafe editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı KPSS Cafe değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak KPSS Cafe Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan KPSS Cafe hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler KPSS Cafe editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı KPSS Cafe değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(6)orhan erdem - istifa
Bilinmeyen - Kendiside itiraf ediyor öğretmen ihtiyacı var ana almıyorlar. ileştirme de yaptıkları yok.
Özel Eğitim Öğretmeni - Özel eğitim öğretmeniyim ben 16 TL saat ücreti alıyorum, yanımda çalışan meslektaşım 21 TL saat ücreti alıyor. Aynı okul, aynı sınıf, aynı çalışma saati farklı ücret.. Eşitlik sadece anayasada kalmış.
adalet öğretmeni - köleyiz zaten öğretmen ihtiyacı olunca alın işe işiniz bitincede vurun tekmeği.atayacaksanız öğretmenleri herkesi eşit puanla alın çok düşük puanla atanan öğretmenler var 80 puan alıp atanamayan var..benim branşım 86 puanla atanıyor bu nasıl bişey ya. 2 çocuğum var sınava çalışamıyorum bıktım artık yaa...adalet öğretmeniyim adalet istiyorum hakkım olanı istiyorum...ücretli atanamaz diyorsunuz daha önce atadınız ama nasıl oldu o...demekkı atanılabiliyor...
Ücretli öğretmen - Aynı işi yapan öğretmen biri 5 bin aliyo öteki 2000 bile degil sigorta yarim atamayi birkac puanla kaçırdık diye bu şartlar altında mecburen çalışmak zorunda kalmak bu mu adalet çözüm bekliyoruz taseronlar bile kadroya geçti okulun hizmetlisinin çalışma şartları bizden daha iyi
Köle ücretmen - Bu kadar insanın hakkı size sonuna kadar haram olsun, bunlara oy verenlere de biz öğretmenlerin hakkı haram olsun, mazlumların ahını alan ve hakkını yiyenlere destek vererek bu sistemin devamına ortsk oluyorsunuz. Bu dünya fani öteki tarafta görüşürüz. Ama şunu da unutnayın yaşattığınızı yaşamadan ölmeyeceksiniz! Varsın biz eğitim fakültesi mezunları 1000 lirsya yarım sigorta çalışalım!
Yazılan yorumlardan KPSS Cafe hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler KPSS Cafe editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı KPSS Cafe değil haberi geçen ajanstır.