Kara Kuvvetleri'nin Amblemindeki Bilinmeyen Detay!

Türk Ordusu bin yıllardır dünya üzerinde mazlumun sesi olmaya, zalimin karşısında durmaya devam ediyor. Türk Ordusu'nun en caydırıcı kuvvetlerinden biri de hiç şüphesiz ki kara kuvvetleridir. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın ambleminde M.Ö 209 yazar ancak bunun ne anlama geldiği çok fazla kaynakta yer almaz. Türk Ordusu'nun 2229. yılını idrak ettiğimiz şu günlerde amblemde yer alan detayı okurlarımıza aktarmak istedik.

Kara Kuvvetleri'nin Amblemindeki Bilinmeyen Detay!
Haber albümü için resme tıklayın

Türk Ordusu bin yıllardır dünya üzerinde mazlumun sesi olmaya, zalimin karşısında durmaya devam ediyor. Türk Ordusu'nun en caydırıcı kuvvetlerinden biri de hiç şüphesiz ki kara kuvvetleridir. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın ambleminde M.Ö 209 yazar ancak bunun ne anlama geldiği çok fazla kaynakta yer almaz. Türk Ordusu'nun 2229. yılını idrak ettiğimiz şu günlerde amblemde yer alan detayı okurlarımıza aktarmak istedik.

Kara Kuvvetleri'nin temelinin, Hun İmparatorluğu döneminde Mete Han tarafından M.Ö.209 yılında atıldığı kabul ediliyor. Bu nedenle Türk Kara Kuvvetleri bugün kuruluşunun 2229. yıl dönümünü kutluyor.

Türkiye Cumhuriyeti'nde Türk Kara Kuvvetleri'nin kuruluş tarihi, Yeniçeri Ocağının kurulduğu 1363 yılı olarak kabul edilmekteydi. Hüseyin Nihal Atsız 1963 ve 1973'de Kara ordusunun kuruluş tarihinin Mete'nin tahta geçtiği M.Ö. 209 olması gerektiğini yazdı.

Atsız, M.Ö. 200 yıllarından beri tarihi belgelerde bahsi geçen bir milletin, 16 yüzyıl süresince ordusu olmadan yaşadığını söylemenin, Doğu Roma İmparatorluğuna karşı galibiyet kazanılan Malazgirt Savaşı gibi ve benzeri büyük savaşları düzenli Türk Ordularının değil gayri muntazam çetelerin yapmış olacağını kabul etmenin hatalı olduğunu ifade etti.

Atsız ayrıca, M.Ö. 209 yılında Mete tarafından orduların 10, 100, 1000 kişilk birimlere ayrıldığını bu birliklerin komutanlarının buyruklarının kayıtsız şartsız uygulandığını hatırlattı.

Atsız'ın görüşlerini benimseyen Yılmaz Öztuna da 1968'de dönemin Genelkurmay Başkanı Cemal Tural'a Türk Kara Kuvvetleri'nin kuruluş tarihinin M.Ö. 209 olması teklifini yaptı. Sonraları, K.K.K kuruluş tarihi M.Ö. 209 olarak değiştirildi.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın amblemi ve amlemin anlamı şöyle;

* 4 adet büyük yıldız; Kara Kuvvetleri Komutanlığının seviyesini,

* Bordo zemin üzerine ay yıldız; Türk Milletinin emrinde olunduğunu,

* Kılıç ve meşe yaprağı çelenk; Kararlı ve güçlü Kara Kuvvetlerini,

* Atatürk Silüeti; En büyük Komutan olan Atatürk’ün Kocatepe’deki sembolünü,

* Defne yaprakları; “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesini,

* 16 adet küçük yıldız; Tarihte kurulmuş 16 Türk Devletini,

* M.Ö. 209 rakamı; Kara Kuvvetlerinin kuruluş yılını temsil eder.

Atsız'ın ilgili yazısı ise şöyle;

TÜRK Kara Ordusunun Kuruluşu Meselesi
(Hüseyin Nihal ATSIZ)

Bir müddetten beri, Türk Kara Kuvvetleri’nin, yani daha gerçek anlamı ile Türk Ordusu’nun kuruluş tarihinin 1363 olduğu kabul edilerek, belirli günlerde, bu yıl başlangıç sayılmak suretiyle, törenler yapılmaktadır. Türk Ordusunun kuruluş tarihi 1363 olarak kabul edildiği takdirde, önce şu sorunun karşılığını bulmak gerekmektedir:

Türk Ordusu o tarihte kuruldu ise, ondan önceki büyük savaşlar, çok büyük stratejik hareketler ve taktik vuruşmalar kimin tarafından yapılmıştı? Bu hareketleri yapanlar ve büyük imha savaşlarını kazananlar Türk orduları değil mi idi? Meselâ; 1071 Malazgirt Savaşı’nı Türk Ordusu değil de, çeteler mi yapıp kazanmıştı? Yahut bu ordu Türk Devleti tarafından para ile tutulmuş yabancı askerler tarafından mı kurulmuştu? Bunun gibi, 1040’ta Dendanekan Savaşı’nı, 1048 Pasinler Savaşı’nı; I. Kılıç Arslan, I. Mesud, II. Kılıç Arslan’ın Haçlılarla yaptığı büyük meydan savaşlarını yapanlar Türk Orduları değil mi idi?

Türk Ordusu’nu 1363’te kurulmuş saymak, millî gururu inciten bir davranıştır. Çünkü 1363’te kurulan Türk Kara Ordusu değil, devşirmelerden meydana gelen bir iki muhafız bölüğüdür. Osmanlı Hanedanı zamanındaki büyük askerî hareketlerde bunların rolü cirimleri kadar olmuş, asıl savaşı tımarlılar, yani eskiden beri mevcut olan ordu yapmıştır.

1363’te kurulmuş ordu ile, yeni bir ordu düzeninden bahsedilmek isteniyorsa, yine yanlıştır. Çünkü bu ordu XIX. Yüzyılda bizzat devlet tarafından kaldırılarak yenisi kurulmuş, hattâ Balkan Savaşı’ndan sonra Almanya’dan getirilen öğretmenlere ve yeni teşkilâtla ordu, yeni baştan düzenlenmiştir. Değişme burada da bitmemiştir. Şimdiki ordumuzun eğitim, kuruluş, taktik, kıyafet, hattâ yürüyüş ve adım atış bakımından, Millî Mücadele’yi yapan orduya benzer tarafı kalmış mıdır?

Böyle olduğu halde, bunlara, nasıl aynı ordunun türlü çağlardaki kademeleri diye bakıyorsak, 1363’ten önceki zamanların ordusuna da öyle bakmak gerekir ve gerçek de budur.

Milâttan önce 220’den beri tarihî belgelerle bilinen ve tarihte birinci sınıf asker diye tanınan bir millet, 16 yüzyıl ordusu olmadan yaşayacak, sonra ancak 1363’te aklına gelerek bir kara ordusu kuracak, bu ordu da yeryüzünde Türk kalmamış gibi, hep yabancılardan meydana getirilecek.

Doğrusu söylenecek söz bulamıyorum.

Bu hüküm, yurtta millî kültür yoksulluğunun derecesini gösteriyor. Halbuki, millî şuurun ancak milli kültürle ayakta tutulacağı, artık dünyanın yuvarlaklığı kabilinden bir gerçektir. Millî kültürün kaynağı ise okullardır, bazı derslerdir. Bu derslerin başında Türk dili ve Türk tarihi gelir. Millî Eğitim Bakanlığı, ilk okulların ikinci sınıfından başlayıp lisenin son sınıfını kadar sistemli bir Türk tarihi dersi okutsa, çok yerinde bir harekette bulunmuş olurdu. Başka milletlerin aydınlarındaki kendi tarihlerini biliş, itiraf etmek gerekir ki, her türlü takdirin üstündedir. Bizim aydınlarımızın da o hale gelebilmesi, ancak, ders programlarının yeniden ayarlanması ile mümkün olabilir. Kısacası, ilk ve orta öğretim, bir yandan millî şuur, bir yandan da atom çağı gereklerine göre ayarlanmalıdır.

Lise öğreniminde tarihini iyi öğrenecek bir Türk; Atila’nın, Kül Tegin’in, Çağrı Beğ’in seferlerini; Çengiz Han’ın genç komutanı Cebe’nin Doğu Avrupa’ya olan harika yürüyüşünü ve bu komutanların eşsiz disiplinini de iyi bilecektir.

O halde, Türk Ordusu ne zaman kuruldu?

Bugünkü tarih bilgimize göre, ilk teşkilâtlı Türk Ordusu, Milâttan önce 209’da Tanrıkut Mete (=Motun) tarafından kurulmuş, verilen buyruğa kayıtsız-şartsız itaat esas kabul edilmiştir. Ordu 10, 100, 1000 kişilik birliklere ayrılmıştır. Mete de, uzak menzili bir yay icat etmiş, bu müthiş ordu sayesinde Korâ’dan Hazar’a kadar olan bölgeyi tek devlet halinde birleştirerek Türk milletinin yaratıcısı olmuştur.

Bundan sonraki bütün ordularımız Tanrıkut Ordusunun devamıdır. Zaman zaman değişiklikler ve düzeltmeler yapılmış, fakat ruh ve temel aynı kalmıştır.

Bu sebeple 1363 yılı Türk Kara Kuvvetleri’nin, yani Türk Ordusu’nun kuruluş tarihi olamaz. Bu tarihî gerçeği kabul etmeye mecburuz.

Kaynaklar;

Ötüken, 1973, Sayı: 4

Nihal-Atsiz.com

Kara Kuvvetleri Komutanlığı

KPSSCAFE.COM.TR | ANKARA

31 Oca 2019 - 20:43 - Gündem



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak KPSS Cafe Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan KPSS Cafe hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler KPSS Cafe editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı KPSS Cafe değil haberi geçen ajanstır.

03

R/e - Amblemin üzerinde Mete hanın,Alparslanın,yada Fatih Sultan Mehmed Hanın resmi olabilirdi yada hiç olmayabilirdi

Yanıtla . 1Beğen . 1Beğenme 28 Haziran 15:49
01

Selin - Evet. Çok anlamlı ve güzel bir konu olmuş. Çok teşekkür ederiz.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 31 Ocak 20:43


Anket Kamuya Memur Ve Personel Alımlarında Mülakat Kaldırılmalı mı?
Tüm anketler