Hizmetli Öğretmenden Fazla Maaş Alıyor

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd.

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Türkiye'deki öğretmenler, OECD ülkeleri ortalamasına göre 143 saat fazla çalışmaktadır. Öğretmen maaşlarında da OECD ülkeleri ile Türkiye arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır"...

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Türkiye'deki öğretmenler, OECD ülkeleri ortalamasına göre 143 saat fazla çalışmaktadır. Öğretmen maaşlarında da OECD ülkeleri ile Türkiye arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır" dedi.

 

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'i eleştirdi. Bostan, "Ömer Dinçer'in Milli Eğitim Bakanlığı'na atanmasıyla birlikte eğitimdeki sorunların önemli bir kısmının çözüleceği konusunda hayli umutlanmıştık. Ancak Dinçer, göreve gelir gelmez öğretmenlere saldırarak işe başlaması bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır. Yine, yeni teşkilat kanunuyla İl Milli Eğitim Müdürlerinin büyük bir çoğunluğunu değiştirerek hak edenleri göreve getireceğini düşünmüştük. Sayın Bakan, tam tersini yaparak hiç bir tecrübe ve deneyimi ve o göreve hiçbir şekilde atanması mümkün olmayan yandaşları atayarak kazanılmış bütün hakları yok saymıştır.

Hatırlanacağı üzere daha önce atama bekleyen öğretmenlere 'başka iş bulsunlar' şeklinde öneride bulunan, 'öğretmenler artık üç ay tatil yapamayacak' diyerek, aslında öğretmenlerin iki ay, okul yöneticilerinin bir ay tatil yaptığından habersiz olan ve bu konudaki bilgisizliğini gözler önüne seren Dinçer; bu kez de öğretmenlerin çalışma saatlerine ilişkin soru önergesine verdiği cevapta gerçekleri çarpıtan açıklamalar yapmıştır. Bakın Sayın Bakan ne demiş: 'Ülkemizde 180 iş günü veya 38 hafta olan bir eğitim öğretim yılında saat olarak net öğretim süresi ilköğretimde 639, ortaöğretimde ise 567'dir. Bu rakamlar OECD ülkeleri genelinde devlet okullarındaki ortalamanın altında bulunmaktadır. OECD ortalaması; yıllık saat olarak net öğretim süresi bazında ilköğretimde 779, ilköğretim ikinci kademede 701, ortaöğretimde ise 656 saattir.' Ayrıca Bakan Dinçer OECD raporunda Türkiye'de öğretmenlerin yıllık zorunlu toplam çalışma süresi olarak gösterilen bin 808 saatin, aslında memurların çalışma saati olduğunu ileri sürmüştür.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in öğretmenlerin çalışma saatleri ile ilgili verdiği rakamlar, hangi açıdan bakılırsa bakılsın doğru değildir. Nitekim bir ilköğretim okulundaki öğretmen günde 6 saat derse girmekte, bu da 180 iş gününde toplam bin 80 saate tekabül etmektedir. Ayrıca öğretmenler haftada bir gün nöbet tutmakta ve birçok etkinliğe katılmaktadır" ifadelerini kullandı.

 

"HİZMETLİLER, ÖĞRETMENLERDEN DAHA FAZLA MAAŞ ALIR KONUMA GETİRİLDİ"

 

Kamu çalışanları içinde akşam evine iş götüren tek meslek grubu çalışanlarının öğretmen ve öğretim üyeleri olduğunu söyleyen Bostan, "Bu ve buna benzer görevler hesaba katıldığında öğretmenlerin ve öğretim üyelerinin çalışma saati diğer kamu çalışanlarının çok üstündedir. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer kamuoyunu yanlış yönlendirerek, öğretmenleri toplumda ekonomik ve sosyal haklar ile çalışma saatleri konusunda üst bir konuma yerleştirmeye çalışmaktadır. Öğretmenler ülkemizde çok iyi şartlara sahipmiş gibi bir izlenim yaratılmak istenmektedir. Çünkü sözüm ona 'Eşit İşe, Eşit Ücret' uygulaması bahanesiyle öğretmenlere ve öğretim üyelerine sıfır zam öngörülmesi eğitim camiasında büyük rahatsızlıklara neden olmuştur.

Hizmetliler, öğretmenlerden daha fazla maaş alır konuma getirilmiştir. 666 sayılı kanun hükmünde kararname, Bakanlar Kurulu'nun düzenlemesi olduğu için, öğretmenler ve öğretim üyelerine sıfır zam öngörülmesinden birinci derecede Milli Eğitim Bakanı sorumludur. Muhtemelen Milli Eğitim Bakanı bu vahim haksızlıkla ilgili sorumluluğu üzerinden atmak için ipe sapa gelmez beyanatlarla kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadır. Öte yandan bu durum Milli Eğitim Bakanının eğitim konusundaki bilgisizliğini ve tecrübesizliğini ortaya koymaktadır. Anlaşılan bürokratları Sayın Bakanı uyarmamakta, hatta Bakanı yanlış yönlendirmektedir. Tabii bu durum, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ehil insanlar yerine, işletmeciler tarafından yönetilmesinin de büyük payı bulunmaktadır. Ancak bu yaşananlar Bakanın giderek puan kaybetmesine, kredisini tüketmesine yol açmaktadır. Öncelikle belirtmek isteriz ki; öğretmenler ile ilgili sadece girdiği ders saati sayısına göre ya da okulda bulunması gereken süreye göre bir değerlendirme yapmak, öğretmenlerin iş yükünü doğru ifade etmeyecektir.

Öte yandan ülkemizde öğretmenlerin hemen hemen tamamı eğitim-öğretim saati dışında da çalışmaktadır. Şöyle ki; öğretmenlerin derse hazırlanması, veli toplantısı, sınav kağıdı hazırlama, sınav kağıtlarını okuma, öğrencilere danışmanlık hizmetinde bulunma, idare ile yapılan toplantılar, Bakanlık tarafından düzenlenen toplantılara ya da seminerlere katılma, üst amirler tarafında görevlendirilerek çeşitli programlara katılma ya da bu programları organize etme, nöbet tutma, koordinatörlük öğretmenlerin ders saati dışında yaptığı çalışmalardır. Bu nedenle Bakanın yaptığı gibi öğretmenlerin sadece girdiği ders saati sayısını vermek gerçekleri saptırmak ve kamuoyuna yanlış bilgi vermek anlamına gelecektir. Dolayısıyla 'OECD Bir Bakışta Eğitim Raporu'nda ülkemizde öğretmenlerin yıllık toplam zorunlu çalışma saati bin 808 saat olarak belirlenmiştir. Bu rakam Kore'de bin 680 saat, İspanya'da bin 425 saat, Çek Cumhuriyeti'nde bin 664 saat, İngiltere'de bin 265 saat, Hollanda'da bin 659 saat, Polonya'da bin 480 saat, İskoçya'da bin 365 saat, Slovak Cumhuriyeti'nde bin 560 saat, Portekiz'de bin 464 saattir. OECD ülkelerinin ortalaması ise bin 665 saattir. Buna göre Türkiye'de bir öğretmen Koreli meslektaşına göre 128 saat, İspanyol meslektaşına göre 383 saat,

Çek Cumhuriyeti'ndeki meslektaşına göre 144 saat, İngiliz meslektaşına göre 543 saat, Hollandalı meslektaşına göre 149 saat, Polonyalı meslektaşına göre 328 saat, İskoçya'daki meslektaşına göre 443 saat, Slovak Cumhuriyeti'ndeki meslektaşına göre 248 saat, Portekizli meslektaşına göre 344 saat fazla çalışmaktadır. Türkiye'deki öğretmenler, OECD ülkelerine ortalamasına göre ise 143 saat fazla çalışmaktadır" dedi.

 

ÖĞRETMEN MAAŞLARINA DEĞİNDİ


 

Öğretmen maaşları ile ilgili de bir polemik olduğunu kaydeden Bostan, "Boğaziçi Üniversitesi dekanının yanlış anlaşıldığını belirtmekle beraber öğretmen maaşını aylık bin 700 avro olarak ifade etmesi de büyük bir skandaldır. Aynı şekilde Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in de eğitim muhabirleriyle yaptığı bir kahvaltılı toplantıda benzer sözler sarf ettiği belirtilmektedir. Ülkemizde şu anda en düşük derecede görev yapan bir öğretmen bin 590 TL, en yüksek derecede görev yapan bir öğretmen ise bin 856 TL

ücret almaktadır. Ek ders ücreti almayan ve göreve yeni başlayan bir öğretmen aylık 879 dolar, yıllık 10 bin 548 dolar; ek ders ücreti almayan ve en üst derecede görev yapan bir öğretmen de aylık bin 26 dolar, yıllık 12 bin 312 dolar kazanmaktadır. Bir sınıf öğretmeni ise aylık 450 TL ek ders ücreti almaktadır. Göreve yeni başlayan bir sınıf öğretmenin maaşı ek ders ücreti ile birlikte 2 bin 40 TL, en yüksek derecedeki bir sınıf öğretmenin maaşı da ek ders ücreti ile birlikte 2 bin 306 TL'dir. Buna göre

en düşük derecedeki bir sınıf öğretmeni ek ders ücreti ile birlikte aylık bin 130 dolar, yıllık 13 bin 560 dolar; en yüksek derecedeki bir sınıf öğretmeni de ek ders ücreti ile birlikte aylık bin 277 dolar, yıllık 15 bin 324 dolar kazanmaktadır. Branş öğretmenlerinin maaş durumu ise sınıf öğretmenlerinden farklıdır. Bazı branş öğretmenleri ek ders ücreti alabilirken, bazıları da hiç ek ders ücreti alamamaktadır. Bir branş öğretmenin de ortalama 200 TL ek ders ücreti aldığını düşündüğümüzde göreve yeni

başlayan bir branş öğretmeni bin 790 TL, en yüksek derecedeki bir branş öğretmeni de 2 bin 56 TL ücret almaktadır. Bu da göreve yeni başlayan bir öğretmenin aylık 990 dolar, yıllık 11 bin 880 dolar; en üst derecedeki bir öğretmenin de aylık bin 137 dolar, yıllık 13 bin 644 dolar kazanması anlamına gelmektedir. Öte yandan Bakan Dinçer çalışma saatleri ile ilgili OECD ülkelerini örnek gösterirken, en önemli karşılaştırmalardan birisini kamuoyu gözünden saklamaktadır. Şöyle ki; öğretmen maaşlarında OECD

ülkeleri ile Türkiye arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır.

OECD Raporuna göre; ilköğretimde göreve yeni başlayan bir öğretmen İtalya'da yıllık brüt 28 bin 907 dolar, en üst derecedeki bir öğretmen 42 bin 567; Danimarka'da göreve yeni başlayan bir öğretmen yıllık brüt 46 bin 950 dolar, en üst derecedeki bir öğretmen 54 bin 360; İngiltere'de göreve yeni başlayan bir öğretmen yıllık brüt 32 bin 189 dolar, en üst derecedeki bir öğretmen 47 bin 47 dolar, Kore'de göreve yeni başlayan bir öğretmen yıllık brüt 30 bin 522 dolar, en üst derecedeki öğretmen 84 bin 650 dolar, Lüksemburg'da göreve yeni başlayan bir öğretmen yıllık brüt 51 bin 799 dolar, en üst derecedeki bir öğretmen 113 bin 17 dolar kazanırken; Türkiye'de ilköğretimde yıllık brüt 25 bin 536 dolar, en üst derecedeki bir öğretmen 29 bin 697 dolar kazanmaktadır. Bu rakamlar satın alma gücü paritesine göre hesaplanmıştır. Dolayısıyla ülkemizde öğretmenlerin eline geçen net rakam tabii ki bu değildir. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, ülkemizde öğretmen maaşları yıllık 10 bin ile 15 bin dolar arasında değişmektedir. Ancak OECD Raporunda yer alan ve öğretmen maaşlarını gösteren bu karşılaştırma Türkiye ile OECD ülkeleri arasındaki farkı gözler önüne sermek açısından önemlidir.

Bakan Dinçer'in yaptığı bu açıklamaları Maliye Bakanı ya da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yapmış olsaydı bu kadar yadırgamazdık. Zira bir Milli Eğitim Bakanından beklenen; personelini tahkir eden karşılaştırma ve açıklamalardan ziyade, sorumluluğunu taşıdığı çalışanların durumlarını iyileştirmeye dönük gayretleri sergilemesidir. Tüm bu rakamlar ışığında Bakan Dinçer'in yanlışlıklarla dolu açıklamasını bir an önce düzeltmesini istiyoruz. Herkes bilmelidir ki; öğretmenler her önüne gelenin horlayacağı ve değersizleştireceği zavallı insanlar değildir. Bu ülkenin temel yapı taşları olan öğretmenlerimizin ekonomik ve sosyal sorunları saptırılmadan, büyük bir titizlikle ele alınmalı ve tüm eğitim çalışanlarımızın koşulları düzeltilmelidir. Unutulmamalıdır ki; mutsuz

öğretmenlerle gelecek nesilleri inşa etmek mümkün değildir. Ömer Dinçer'e Milli Eğitim Bakanı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor, işletmeci Bakan anlayışından tez zamanda kurtulmasını istiyoruz. Aksi takdirde, Ömer Dinçer'e yönelik eleştirilerimiz, tepkilerimiz Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunu kendisi açısından iğneli fıçı haline getirecektir" ifadelerini kaydetti.

 

27 Mar 2012 - 09:33 - Gündem



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak KPSS Cafe Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan KPSS Cafe hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler KPSS Cafe editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı KPSS Cafe değil haberi geçen ajanstır.



Anket Kamuya Memur Ve Personel Alımlarında Mülakat Kaldırılmalı mı?
Tüm anketler