Eğitime Kadın Eli Değsin!

Ancak bu Bakanlığı diğer Bakanlıklardan ayıran en önemli fark; çocuk elbette.

 

 Ancak bu Bakanlığı diğer Bakanlıklardan ayıran en önemli fark; çocuk elbette.,. çocuklara verilen hizmet elbette… Ama ben bugün burada bu farkı, farklı bir açıdan değerlendirmek istiyorum. 700 bin çalışanı olan bu büyük Bakanlığın, yarısından daha...

 

 Ancak bu Bakanlığı diğer Bakanlıklardan ayıran en önemli fark; çocuk elbette.,. çocuklara verilen hizmet elbette… Ama ben bugün burada bu farkı, farklı bir açıdan değerlendirmek istiyorum. 700 bin çalışanı olan bu büyük Bakanlığın, yarısından daha fazlasının kadın olması farkından yola çıkarak bu yazıyı kaleme alıyorum.

Kadınlara verilen değerin bu kadar arttığı bir dönemde, hatta ve hatta Kadın ve Aile Bakanlığının kurulduğu, siyasi partilerin kadın vekil kotasını artırmak için çabaladığı, kadın istihdamının arttırılması yönünde yapılan çalışmaların arttığı, kadınlara iş kurmak için, kredilerin verildiği, kadınları ülkenin geleceğini yönlendirecek bireyleri yetiştiren anne ve ailenin temel taşı gözüyle bakıldığı bir dönemde, 700 bin öğretmeninin yarısından daha fazlasını, kadınların teşkil ettiği bir camiada görev yapan, biz kadınlar, bu çokluktan dolayı unutuluyor muyuz? yoksa sıradanlaşıyor muyuz? diye düşünmeden kendimi alamıyorum.

Yöneticilik layıkıyla yapıldığı zaman çok kutsal ve ulvi bir görev. Ama bu kutsal ve ulvi görevleri yapanların ne hikmetse büyük bir çoğunluğu erkek. Acaba biz kadınlar mı bu işi beceremiyoruz? yoksa erkekler mi buna mani oluyor? Yoksa bu görevleri biz mi istemiyoruz? istiyoruz da vermiyorlar mı? yoksa biz kadınlar mı birbirimize mani oluyoruz? Bu sorular sürekli aklımı karıştırıyor.

Sizlerinde birazcık aklını karıştırıp bazı rakamlardan bahsetmek istiyorum. Camiada yaklaşık 396.000 kadın, 381.000 erkek öğretmen görev yapıyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi toplam rakama baktığımız zaman kadınlar erkeklerin yarısından daha fazla… Gelelim yöneticilik görevinde bulunan kadınlarımıza. Okullardan başlayalım işe, okul müdür yardımcılarımızın 36.000’i erkek ama sadece 5200’ü kadın. Okul müdürlerimizin 23.159’u erkek ama sadece 1500’ü kadın. İlçe Milli Eğitim Müdürlerimizin ise; sıkı durun 719’u erkek sadece 4 tanesi kadın, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kalbi, başkenti olan aynı zamanda eğitiminde başkenti olarak anılan Ankara’nın 25 ilçesinde bir tane bile kadın İlçe Milli Eğitim Müdürü yok. İl Milli Eğitim Müdürlerinde de iç acıtıcı bir durum söz konusu. 81 il’in eğitiminin sadece 2 tanesi kadınlara emanet edilmiş, geriye kalan 79 tanesi erkeklere emanet.

Merkez teşkilatında da bundan farklı bir tablo yok. Grup Başkanlıklarının 28’i erkek 4’ü kadın. 12 Genel Müdürden ise has bel kader 1 tanesi kadın. Genel Müdür statüsündeki (Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı, Strateji Kurulu Başkanlığı, Rehberlik ve Denetim Başkanlığı, vb) Başkanlıklarda ise kadın yöneticiye rastlamak ne mümkün. Tabi daha alt kademelerde bile kadın yönetici sayısı bu kadar az iken, müsteşar yardımcılığı gibi daha yüksek görevlerde kadın yönetici olmasını beklemek şaşırtıcı olur sanırım. Bu arada müsteşar yardımcısı sayısı 5, erkek 5 kadın 0.

Tabi bu yazıyı okuyan kadın meslektaşlarımın büyük bir çoğunluğunun tıpkı benim gibi içi acıyacak, bazıları hayıflanacak, bazıları tıpkı hayatta olduğu gibi, bu yazıyı yazan kadını nasıl eleştiririz derdine düşecekler. Erkekler ise gülecek, “napalım olsaydınız” yada “makamlar size altın tepside mi sunulacak, çabalayın sizinde olsun” diyenler olacak, ya da “evet ya kadın haklı, durum vahim, nikah masasında bile, aileyi idare ehliyeti olan aile cüzdanı kadına verilir, niye eğitimi idare kararnamelerini, kadınlara veremiyoruz” diyenleriz olacak.

Ne derseniz deyin biz bu sorunlarımızı çözmediğimiz sürece, daha çok kadın hakkından, kadına uygulanan şiddetten, kadın mağduriyetinden bahseder dururuz. Bakmayın siz, biz kadınlar kıskancız, birbirimizi çekemeyiz, acımasızca eleştiririz ama içimizden birisi düşmeye görsün anında panter kesilir, kadın sağduyusu ve anne merhametiyle duruma el koymasını da biliriz. Yeter ki fırsat verilsin.

 

Kadına, kadınlara hak verilmesin, hak zaten cinsiyet ayırımı yapmadan her insanın hakkı. Sadece fırsat verilsin. Eğitime kadın eli değsin.

Nagehan KUZU

Eğitim Yöneticisi

personelmeb.net

19 Ara 2012 - 08:50 - Eğitim



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak KPSS Cafe Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan KPSS Cafe hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler KPSS Cafe editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı KPSS Cafe değil haberi geçen ajanstır.



Anket Kamuya Memur Ve Personel Alımlarında Mülakat Kaldırılmalı mı?
Tüm anketler